Yasal Düzenlemeler
Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim alan özel gereksinimli öğrencilerin eğitim hakları olduğu gibi ailelerinin de hakları vardır. Özellikle 5378 Sayılı Engelliler Hakkındaki Kanun engelliliğe yönelik ayrımcılığı tamamen reddeder. Her bireyin hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm hizmetlerden eşit şekilde yararlanması öncelikli konudur. İnsan hakları evrensel bildirgesinin 26. Maddesi;
https://www.ihd.org.tr/insan-haklari-evrensel-beyannames/
Çocuk Hakları Bildirgesi de yine özel gereksinimi olan çocuklara yönelik tedbirlere 5. İlkesinde yer vermiştir. Buna göre; “Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.”
Görüldüğü gibi gerek Türkiye’nin e imzaladığı uluslararası sözleşmelerde çocuğun üstün yararının korunması, özel gereksinimli çocukların eğitim haklarının hiçbir ayrım gözetmeksizin gerekli tedbirler alınarak sunulması odak konudur.
https://www.unicef.org/turkiye/%C3%A7ocuk-haklar%C4%B1na-dair-s%C3%B6zle%C5%9Fme
Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden öğrenciler tıpkı akranları gibi tüm kademelerde eğitim ortamlarından eşit şekilde yararlanırlar. Bilindiği gibi Anayasamızın 42. Maddesine göre “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.” “ilköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.” Dolayısıyla tüm çocukların eğitim hakkı anayasa ile güvence altına alınmıştır. Aynı zamanda yine 42. Maddede “Devlet, durumları sebebiyle özel eğitim ve öğretime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılmak için gerekli tedbirleri alır.” ifadesiyle kaynaştırma/bütünleştirme öğrencileri için gerekli eğitim tedbirlerinin alınması yasal güvence altına alınmıştır.
Soru: Özel gereksinimli çocukların eğitim haklarına ilişkin Dünyada ve Türkiye’deki durumu karşılaştırır mısınız?
Özel gereksinimli öğrencilerin eğitim öğretim haklarından en iyi şekilde yararlanabilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çeşitli düzenlemelere yer verilmektedir. Bu düzenlemelerin yasal dayanağı ise 30.5.1997 yılında yürürlüğe giren 573. Kanun Hükmünde Kararnamedir. Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, özel eğitim gerektiren bireylerin, Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda, genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmelerini sağlamaya yönelik esasları düzenlemektir.
Bu KHK ile bazı temel kavramlarda tanımlanmıştır. Buna göre;
https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/4.5.573.pdf
ifade eder.
Burada özellikle ifade edilmesi gerekli ve önemli olan bir konu kaynaştırma/bütünleştirme ortamlarına yerleştirilen öğrencilerin bu ortamlardan en etkin şekilde yararlanabilmeleri için özel eğitim tanımına odaklanmalıdır. Çünkü kaynaştırma/bütünleştirme uygulaması da aynı zamanda bir özel eğitim uygulamasıdır. Dolayısıyla burada görev alacak öğretmenlerin bu konuda eğitim almaları gerekir. Bu eğitimle birlikte bu öğrenciler için eğitim programlarının uyarlanması ve onların yararlanabileceği düzeyde kullanımı gerekmektedir. Ortam düzenlemelerinde öğrencinizin sınıfta verilen eğitimden en üst düzeyde yararlanabilmesi için gerekli düzenlemelerdir. Bu sınıf mevcutlarının azaltılması, sınıfta yardımcı öğretmenin bulunması, çocuğun fiziksel, zihinsel, duyusal özelliklerine dikkat ederek sınıf içerisinde konumlanmasına dikkat edilmelidir. Örneğin, sınıfınızda yapılan görme taramasında öğrencilerinizin başat görmesi dikkate alınarak sınıfta sağda ya da solda oturtulabilir. Ya da işitme taramasında işitme kaybı gözlenmişse öğretmeni kolaylıkla işitebileceği ve görebileceği bir yakınlıkta oturmalıdır.
Bu tür düzenlemeleri yaptığınızda öğrencinizin eğitim öğretim hakkını en iyi şekilde korumuş ve gerçekten nitelikli bir eğitim verme konusunda önemli adımlar atmışsınız demektir.
Öğretmen ve sınıfa gelen uzmanlar tüm öğrencilerin göz taramalarını gerçekleştirir. Uzman doktor öğretmene bilgi verir. Öğretmen de sınıf içi oturma düzenini bu verilere göre yapar.
Özel gereksinimli bireylerin eğitiminde aileler öğretmenlerin vazgeçilmez ortakları olarak görülür. Özel gereksinimli bireyler ve ailelerini ilgilendiren yasal düzenlemelerde ailelerin rolü ve hakları vurgulanarak onların eğitim sürecine aktif katılımı sağlanmıştır. Bu çerçevede aileler tanılama, karar verme, çocuğuna verilecek eğitimi seçme gibi özel eğitim sürecinin her aşamasına katılmaktadır. 573 sayılı yasada özel eğitimin temel ilkeleri sıralanırken (c) maddesinde “Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.”, (f) maddesinde “Özel eğitim gerektiren bireyler için bireyselleştirilmiş eğitim planı geliştirilmesi ve eğitim programlarının bireyselleştirilerek uygulanması esastır.”, (g) maddesinde de “Ailelerin özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif katılımlarının sağlanması esastır.” ifadeleri ailelerin, çocuklarının eğitimlerinde bulunmalarını yasal anlamda da zemin hazırlanmıştır.
Ekonomik ve Sosyal Destekler
Özel gereksinimli çocuklar ve aileleri başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere devletin sağladığı ekonomik desteklerden yararlanmaktadırlar. Bunun yanısıra vergi indirimleri, bazı vergilerden muafiyetler gibi destekler bulunmaktadır. Ayrıca kamu ve özel sektör tarafından verilen hizmetlerde indirimli tarifeler de uygulanmaktadır.
Bu ekonomik destekler içinde en çok bilineni “Engelli Aylığı”dır.
https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=17049&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
Engelli aylığından yararlanabilmek için bakı koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlar;
Başvuru Yeri, Şekli
Diğer engelli bakım aylığı ve muhtaç aylığı gibi destekler yaşı büyük olanlar için geçerlidir. Ancak kaynaştırma /bütünleştirme yoluyla özel eğitim alan bireyin anne/babası eğer engellilik durumu varsa bu desteklere başvurabilirler. Bu bölümde çocuklar söz konusu olduğundan ilgili ekonomik desteklere yer verilmiştir.
Engelli Kimlik Kartı
Engelli kimlik kartı her engelli vatandaşa tanınmış bir haktır. Engellilik oranı %40 ve üzeri oranda engelli olan kişilere verilen özel bir karttır. Engelli bireyler ancak bu kart olduğunda kendilerine sunulan hizmetlerden ve haklardan yararlanabilmektedir.
Bu kart “Engelliler Veri Tabanı Oluşturulmasına ve Engellilere Kimlik Kartı Verilmesine Dair Yönetmelik” doğrultusunda verilir. Buna göre; doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk (%40) veya daha yüksek bir oranda kaybeden kişilerin engellilere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanırken kullanmaları üzere verilen kimlik kartıdır. Bu oran hastanelerden alınan engellilik raporlarında verilir. Engelli kimlik kartı alabilmek için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri’ne başvurmak gerekmektedir. Bu kart alındıktan sonra ilerleyen sayfalarda da açıklanan haklardan yararlanmak mümkün olabilmektedir.
Maaş ve Aylıklar
Ekonomik olarak yoksulluk içinde olan 18 yaşından büyük bireyler için engelli aylığı, muhtaç aylığı gibi başlıklarla ekonomik destekler sağlanabilmektedir. Kaynaştırma /bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden öğrencilerin kendileri için bu aylıklar uygun olmazken, eğer anne babalarında engellilik durumu varsa bu aylıklardan yararlanabilmektedirler. Ancak anne veya babası olmayan 18 yaşından gün almamış yetim çocuklara Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, Vakıflar Yönetmeliğinin hükümlerine göre ödenen muhtaç aylığı ödenmektedir. Muhtaç aylığı başvuru formu ve istenilen başvuru evraklar, “www.vgm.gov.tr” adresinde yer almaktadır. Engelli bireyler başvuru formunu doldurup imzaladıktan sonra engelini ve engel oranını belirten yetkili bir hastaneden alınmış “sağlık kurulu raporunu” ekleyip ikamet ettiği ilin bağlı olduğu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne şahsen, posta yoluyla (iadeli taahhütlü olarak) veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün internet sitesi üzerinden başvuru yapabilirler.
Vergi İndirimleri ve Muafiyetler
Özel gereksinimli çocuk aileleri konut vergilerinden de muaf olabilmektedir. Buna göre aileler alacakları gayrimenkullerin emlak vergilerinden muaf olabilmektedirler. Bunun yanı sıra serbest meslek sahibi olan ve bakmakla yükümlü olduğu engelli bireyi olan aile üyesi vergisi indiriminden yararlanabilmektedir. Engellilerin eğitimi, çalışması, fiziksel/ruhsal/sosyal gelişimlerine yönelik olarak özel olarak üretilmiş olup malul ve engellilerin kendi kullanımları için getirdikleri veya onlara yardım sağlanması amacına yönelik olarak kamu yararına faaliyette bulunan dernekler ile Sağlık Bakanlığınca yetki verilmiş kurum ve kuruluşlarca ithal edilen ve kararnamede sayılan eşyalar gümrük vergilerinden muaftır. Gümrük vergisi muafiyetine ilişkin taleplerin, eşyanın getirildiği gümrük idaresine yapılması gerekmektedir.
Aileler tarafından en çok sorulan soru araç alımlarında ÖTV muafiyetidir. Bunun en önemli ölçütü bireyin engel oranının sağlık raporuyla %90 ve üzerinde olduğunun tespit edilmesidir. Bu düzenlemenin en önemli amacı engelli bireyin ulaşım gereksiniminin karşılanmasıdır. Bu konuyla ilgili düzenlemeler Özel Tüketim Vergisi Kanununda 5228 sayılı Kanununa göre yapılmaktadır.
Eğitim Hakları ve Sosyal Destekler
Eğitim hakları Türkiye Cumhuriyeti 5378 Sayılı Engelliler Hakkındaki Kanunda, tüm uluslararası sözleşmeleri içerecek şekilde ve anayasamızın ilkelerine uygun şekilde ifade edilir. 5378 sayılı Engelliler Kanunu’nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve engelli olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ifadesi yer alır. Buna göre eğitim kurumları ve diğer kurumlar bu öğrencilerin öğrenme ortamlarından en iyi şekilde yararlanabilmeleri için gerekli ortam ve materyal uyarlamaları yapmalıdır. Hiçbir kurumun “bu kurum engelliler için uygun değil” deme hakkı yoktur. Kurum hizmetlerinden engellinin diğer bireylerin yararlandığı gibi yararlanabilecek uyarlama ve düzenlemeler yapmalıdır.
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü özel gereksinimi olan öğrencilerin eğitim ortamlarından en iyi şekilde yararlanabilmesi için 19/09/2017 tarihinde “Kaynaştırma/Bütünleştirme Yoluyla Eğitim Uygulamaları Genelgesi” yayınlamıştır.
Bu genelgede kaynaştırma bütünleştirme yoluyla eğitimin amacı; özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin her tür ve kademede diğer bireylerle karşılıklı etkileşim içinde bulunmalarını ve eğitim amaçlarına en üst düzeyde gerçekleştirmelerini sağlama olarak ifade edilmektedir. Bu genelgenin dayanakları olarak öncelikle anayasamızın 42. maddesindeki
“Devlet durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirler alır” hükmüne dayalı olarak 222 sayılı ilköğretim ve eğitim kanununda; 5378 sayılı Engeller Hakkında Kanunda; 6287 Sayılı İlköğretim Ve Eğitim Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda; 652 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede; Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde ve okul öncesi ilköğretim ve ortaöğretim kurumları yönetmeliklerinde belirtilmektedir.
Bu genelgede özel gereksinimi olan öğrencilerin devam ve devamsızlıkla ilgili konular, bireyselleştirmiş eğitim planı hazırlanması, özel gereksinimi olan öğrencilerinin başarılarının değerlendirilmesi ve sınıf tekrarı ile ilgili konular açıklanmaktadır. Bunun yanı sıra okul programlarında ki uyarlamalar, sınıf geçme ve sınavlarla ilgili uyarlamalar, başarı değerlendirmede kullanılacak yöntem teknik ölçme araçları ve değerlendirme konuları ele alınmaktadır. Özellikle değerlendirmede yaşanan sorunların giderilmesi amacıyla öğrencilerin yetersizlik durumlarına göre sınavların uyarlamaları ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Genelgeyi bu linkten erişilebilir.
https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_09/21112929_kaynastirma_genelge.pdf
1-Özel gereksinimli öğrencinizin eğitim haklarının kullanması konusundaki düşünceleriniz nelerdir?
2-Daha iyi bir kaynaştırma uygulaması için ne tür yasal düzenlemeler yapılabilir. Önerileriniz nelerdir. Örneğin sınıf mevcutları, yardımcı öğretmenler, diğer sınıflarla çalışma gibi
Sosyal Destekler
Özel gereksinimli çocuklara ve ailelerine yönelik hizmetlerden biri de sosyal desteklerdir. Ailenin yakın çevresi, akrabalar, okullar, sivil örgütlenmeler, dernekler, vakıflar veya resmi kurumlar sosyal destek ağları olarak değerlendirilebilir. Aile gereksinimlerine yönelik araştırmalar ailelerin önemli gereksinimlerinden birinin kendileriyle benzer sorunları yaşayan ailelerle bir araya gelip konuşmak konusunda yoğunlaşmaktadır. Ailelerin bilgi ve deneyim paylaşımı, duygusal ve maddi destekler sağlama, örgütlenme gibi konular, sosyal desteklerin kapsamı içerisinde yer almaktadır. Bu yönüyle sosyal destekler, ailelere çok çeşitli şekillerde fayda sağlamaktadır. Sizler özel gereksinimli öğrencinin sınıf öğretmeni olarak aileleri başka sınıf ya da okullarda eğitim alan özel gereksinimli çocuk aileleriyle bir araya getirebilirsiniz.
Kaynaştırma bütünleştirme ortamlarında eğitim gören öğrenciler ilk gelişim gösteren öğrencilerle bir aradadır. Tam zamanlı öğrenci sınıftaki etkinlikleri diğer öğrencilerle birlikte katılır. Etkinlikler sırasında iletişim ve etkileşime girmesi çok doğaldır. Ancak zaman zaman özel gereksinimi olan çocuklar sınıfta yalnız kalabilmek de arkadaş edinmede zorluk yaşayabilmektedir. Bunun birkaç nedeni olabilir bu nedenlerden biri tipik gelişen öğrencilerin özel gereksinimli öğrenciye karşı olumsuz tutumları olabilir. Bu tutumlar öğrencilerin ailelerinin yaklaşım tarzlarıyla ilgili olabilir. Bu nedenle öncelikli olarak tipik gelişen çocuk ailelerinin özel gereksinimi olan Öğrencimizin özellikleri konusunda bilgilendirilmesi, öğrenciye karşı diğer ailelerin kabul edici ve olumlu tutumlar içerisinde olmasını sağlamada yardımcı olacaktır.
Ailelerin sosyal desteklerden yararlanmasında en pratik yollardan biri ailelerin özel gereksinimli çocuk aileleri tarafından kurulan sivil toplum örgütlerine katılmasıdır. Bu sayede aileler çocuklarının eğitim haklarını savunabileceklerdir. Aynı zamanda çocuklarının sınıfındaki diğer öğrencilerle olumlu ilişkiler geliştirebilmesi için etkinlikler düzenleyebileceklerdir.
Aileler için sayılabilecek bazı sosyal destek örnekleri vardır. Örneğin aile tartışma grupları ailelerin birbirlerinden sosyal destekler sağlamada oldukça etkilidir. Bunun yanı sıra ebeveyn-ebeveyn etkileşimleri de çok etkili uygulamalardır. Kaynaştırma öğrencinin ebeveyni bir başka kaynaştırma öğrencisi ebeveyniyle eşleştirilebilir. Böylece tanışma, arkadaşlık kurma ve sorunlarını paylaşma şansı bulacaklardır.
1-Aile olarak çocuğunuzun eğitimiyle ilgili okul dışında ne gibi sosyal desteklerden yararlanıyorsunuz?
2-Sizce ailelere yönelik ne tür sosyal destekler olmalı?
Bu tür desteklerin yanı sıra sosyal etkinlik kulüpleri, günlük bakım merkezleri gibi merkezlerde sosyalleşme olanakları arttırılabilir. Ailelerin bir araya gelmeleri sağlanabilir. Daha önceki konularda da işlendiği gibi aslında aileler dinlenmek ve anlaşılmak ister. Dolayısıyla okul rehberlik servislerinin özel gereksinimli çocuk aileleriyle çalışma yapması ve moral desteği sağlaması son derece önemlidir.
Kaynakça
Cavkaytar, A. (Ed.) (2021). Özel Eğitimde Aile Eğitimi. Ankara: Vize Akademik Yayınevi.
Cavkaytar, A., Ceyhan, E., Adıgüzel, O. C. ve Uysal, H. (2014). Zihinsel Yetersizliğe Sahip Çocuğu Olan Ebeveynlerin Eğitiminde Çevrimiçi Bilgilendirme ve Destek Hizmetlerin Etkililiği. TUBİTAK Projesi SOBAG 110K255 ve AÜ BAP 1005E102 nolu Proje raporu.
Kaynakça
En kısa sürede size dönüş yapılacaktır