Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme ve 2578 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun
Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 13 Aralık 2006 tarihli ve A/RES/61/106 tarihli kararıyla kabul edilmiş ve 3 Mayıs 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ülkemizde de 3/12/2008 tarihli ve 5825 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme”nin onaylanması; Dışişleri Bakanlığının 13/5/2009 tarihli ve HUMŞ/619 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/5/2009 tarihinde kararlaştırılmıştır. Uluslararası Engelli Hakları Bildirgesinin amacı, engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etmek ve insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmek olarak ifade edilmektedir. Bu sözleşmede özellikle üzerinde durulan kavramlar iletişim, engelliliğe dayalı ayrımcılık, makul düzenleme ve evrensel tasarım kavramlarıdır.
internet: Uluslararası Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme
https://www.ihd.org.tr/engellker-haklarina-da-uluslararasi-slee-ve-secmeli-protokol/
Kaynaştırma/bütünleştirme ortamlarında, sınıflarda, okulun öğrencilere açık kullanım alanlarında bu dört kavramı kapsayacak şekilde düzenlemelere yer verilmesi vurgulanır. Örneğin, okul içi ve çevresinde yönlendirmelerin düzenlenmesinde görseller kullanılabilir. Bunlarla birlikte, öğrencinin kolaylıklı izleyebileceği ve kullanabileceği şekilde tasarlanmış ders materyalleri kullanılmalıdır. Yine bireyin yetersizlikten etkilenme türü ve derecesine göre çoklu medya araçları kullanılabilir. Özellikle bilgi iletişim teknolojileri ve araçlarının öğrencinin iletişimde hem etkili bir alıcı hem de etkili bir iletici olabilmesini sağlamaya yönelik yazılımlarla güçlendirilmelidir. Öğretmenler bu iletişim materyallerinden bazılarını kendileri geliştirebileceği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı kaynaklarından da karşılayabilecektir. Bilindiği gibi özellikle EBA portalı bu tür çoklu iletişim kaynakları için önemli bir kaynak olacaktır. Ayrıca Braille, gibi sesli betimlemeli filmler gibi, işareti, sesi yazıya dönüştüren sistemler gibi araçları kullanmak mümkündür.
Ayrımcılıkla mücadele ise öğretmenlerin en çok önem vereceği ve hassasiyetle üzerinde durmaları gereken konudur. Öğrenciler diğer tüm öğrencilerin yararlandığı eğitim ortamları, etkinlikleri, araçlarından hiçbir ayrım gözetmeksizin yararlanacaklardır. Bunun dışında bazı, ders ve etkinliklerde ayrıştırma, dışlama, kısıtlama tamamen öğrencinin haklarını kullanmasını engelleme anlamına gelmektedir. Dolayısıyla öğrencinin herhangi bir derse katılamayacağını bildirme, gerçekleştirilen bir organizasyonda diğer tüm öğrencilere görev verirken özel gereksinimli öğrenciye bir görev vermeme engelliliğe dayalı ayrımcılık olarak değerlendirilebilir.
Öğrencilerinizin cinsiyetlerine, yaşlarına, fiziksel özelliklerine, görme ve işitme duyularını kullanımlarına göre sınıf ve okul ortamlarında bazı düzenlemeler yapmanız gerekebilecektir. Bu düzenlemeler yapılırken makul düzenleme kavramını göz önüne almak gerekir. Örneğin, fiziksel yetersizlikleri olan öğrencilerin ortamlara erişilebilirliğini sağlayacak mimarı düzenlemeler sınıf ve okulunuza da aşırı yük getirmeyecek şekilde yapılır.
Evrensel tasarımın temelinde ise hizmetler eğer tüm bireylerin kullanabileceği şekilde sunulursa, bundan özel gereksinimli öğrenciler de ek düzenlemelere gerek kalmadan kullanabileceklerdir. Örneğin, sınıfınızdaki öğrenci masaları ve sandalyelerinden bazıları aşağı yukarı hareketli olursa bunlardan her öğrenci sınıfta ek bir düzenleme yapmadan kullanabilecektir. Ders kitaplarınızdan bazıları büyük puntolarla yazılmış kitaplar olursa bunlardan da tüm öğrenciler yararlanabilecektir. Sınıf duvarlarının yankılanmayı önleyecek şekilde kaplanması hem işitme cihazı kullanan öğrencileriniz için hem de diğer öğrencileriniz için seslerin daha net duyulmasını sağlayacaktır. Evrensel tasarımın ilkeleri şöyle sıralanır:
En kısa sürede size dönüş yapılacaktır